-
1 din adamı
служи́тель ку́льта, духо́вное лицо́, священнослужи́тель -
2 din
а1) рели́гия; вероиспове́дание; ве́раdin adamı — а) религио́зный челове́к; б) служи́тель ку́льта, священнослужи́тель
2) перен. идеа́л -
3 adam
1) челове́кadam başına bir ekmek — на одного́ челове́ка одна́ буха́нка хле́ба
2) мужчи́наkahvede birçok adam oturuyordu — в кафе́ сиде́ло дово́льно мно́го мужчи́н
3) прост. муж, мужи́кbizim adam tarlada — мой мужи́к в по́ле
4) слуга́, прислу́жник5) воспи́танный / поря́дочный челове́кadam evladı — челове́к из хоро́шей семьи́, благовоспи́танный челове́к
6) сторо́нник, приве́рженецkarşı tarafın adamları çoktur — у проти́вника мно́го сторо́нников
7) де́ятель ( второй компонент словосочетания)din adamı — священнослужи́тель
hükûmet adamları — госуда́рственные де́ятели
iş adamı — бизнесме́н
sanat adamları — де́ятели иску́сства
siyaset adamı — полити́ческий де́ятель
••- adam azmanıadam ahbabından bellidir — погов. челове́ка познаю́т по его́ друзья́м
- adam beğenmemek
- adam boyu
- adam değilim
- adama dönmek
- adama benzemek
- adam etmek
- adam eti yemek
- adam gibi
- adam içine çıkmak
- adam kıtlığında
- adam olmak
- adam sen de!
- adam sırasına geçmek
- adam yerine koymak -
4 adam
1) челове́к2) мужчи́на3) воспи́танный (поря́дочный) челове́к; почте́нный (уважа́емый) челове́к4) деяте́льdin adamı — священослужи́тель
5) слуга́; прислу́жник6) сторо́нник, побо́рник, приве́рженец7) покрови́тель
См. также в других словарях:
din adamı — is., din b. Mesleği dinle ilgili işler olan görevli … Çağatay Osmanlı Sözlük
din — 1. is., hlk. Bir şeyin en yüksek ve sivri noktası Birleşik Sözler din doruğu 2. is., hlk. İlmek 3. is., din b., Ar. dīn 1) Tanrı ya, doğaüstü güçlere, çeşitli kutsal varlıklara inanmayı ve tapınmayı sistemleştiren toplumsal bir kurum, diyanet Her … Çağatay Osmanlı Sözlük
adam — is., Ar. ādem 1) İnsan 2) Erkek kişi, kadın karşıtı İyi bir adam isterse, babası da verirse, varacak. M. Ş. Esendal 3) Birinin yanında ve işinde bulunan kimse Kendisi gayet kibirli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar. K. Tahir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hoca — is., din b., Far. ḫvāce 1) Müslümanlıkta din görevlisi 2) Öğretmen Edebiyat hocasıyken talebeme bu nesir sanatından bir defa bahsetmiştim. F. R. Atay 3) mec. Akıl öğreten, öğüt veren kimse 4) esk. Medresede öğrenim gören sarıklı, cübbeli din… … Çağatay Osmanlı Sözlük
diyakoz — is., din b., Rum. Hristiyanlıkta papazın yardımcısı olan din adamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
haham — is., din b., İbr. Yahudi din adamı Birleşik Sözler hahambaşı hahamhane … Çağatay Osmanlı Sözlük
metropolit — is., Fr. métropolite Ortodokslarda patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerine başkanlık eden din adamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
başpiskopos — is., T. baş + Yun. Katoliklerde piskoposların başı olan din adamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
papaz — is., Rum. 1) Hristiyan din adamı, peder 2) Üzerinde papaz resmi olan iskambil kâğıdı Birleşik Sözler papaz balığı papazkaçtı papazkarası papaz yahnisi başpapaz Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller papaz gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
rahip — is., bi, Ar. rāhib Hristiyanlarda genellikle manastırda yaşayan din adamı, keşiş Biri bir rahipti; dağınık, birbirine karışmış uzun yağlı saçlarını parmaklarıyla taradı, kalpağının altında topladı. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler başrahip … Çağatay Osmanlı Sözlük
sarıklı — sf. 1) Başına sarık sarmış olan, sarığı olan Aralarında iki asker, birkaç da sarıklı efendi var. M. Ş. Esendal 2) is., mec. Müslüman din adamı, hoca … Çağatay Osmanlı Sözlük